Bu yıl iklim şartlarının alışılmadık seyri, kayısı üretimi yapan çiftçilerin belini büktü. Ülkemizin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olan kayısının başkenti Malatya'da yaşanan dondurucu soğuklar, bu yılki kayısı hasadını ciddi şekilde etkiledi. Çiftçiler, ağaçların kırağıya maruz kalması nedeniyle mahsul kayıplarının yaşandığını belirtirken, yerel ve ulusal düzeyde tarımsal desteklerin acil olarak gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı.
Malatya'da, kış aylarında yaşanan dondurucu sıcaklıklar, sonbaharın sonlarına doğru çiçeklenmeye başlayan kayısı ağaçlarını olumsuz etkiledi. Özellikle mart ayında yaşanan soğuk dalgaları, çiçeklerin donmasına ve sonuç olarak meyve tutumunda azalmaya yol açtı. Çiftçiler, kayısı ağaçlarının sağlıklı bir şekilde meyve vermesi için sıcaklıkların uygun seviyelerde kalması gerektiğini ifade etti. Dondurucu soğukların ardından, ağaçların artık gövdesinin dondurmasına bağlı olarak doğal su kaynaklarının da etkilenmesi, kayısının verimliliğini düşürüyor.
Kayısı üretiminin yoğun olarak yapıldığı bölgelerde, özellikle bağ bahçelerinin yoğun olduğu köylerde kayıplar daha da belirginleşiyor. Çiftçiler, hasat öncesi yaptıkları harcamaların karşılığını alamadan ağaçların meyve vermediğini belirtiyor. Bu durum, yerel ekonomiyi de etkilemekle kalmayıp çiftçilerin önümüzdeki sezon için tarımsal faaliyetlerini sürdürme şansını da azaltıyor. Kayısı hasadının yerel düzeyde kalan etkileri, aynı zamanda bölgenin tarımsal kimliğini tehlikeye sokuyor. Uzmanlar, sıcaklık dalgalanmalarını takip ederken çevresel faktörleri de göz önünde bulundurmanın önemine dikkat çekiyor. Çiftçilerin yaşadığı sıkıntıların sona ermesi için acil destek programlarının devreye girmesi gerektiği ifade ediliyor.
Ulusal düzeyde de yetkililerin konuyla ilgili harekete geçmesi bekleniyor. Tarım Bakanlığı'nın, kayısı üreticilerine yönelik uzun vadeli kurumsal çözümler sunması, çiftçilerin güvence alabilmesi açısından büyük önem taşıyor. Yaşanan kayıpların etkisiyle birlikte kayısı yığın durumundaki hassasiyetin, iklim değişikliği ile birlikte daha kapsamlı çözüm önerileriyle ele alınması gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Bu süreçte çiftçilerin yalnız bırakılmaması, üretim sürdürülebilirliği açısından kritik bir adım olacaktır.
Sonuç olarak, kuraklık ve soğuk hava dalgaları gibi aşırı iklim olayları, yalnızca kayısı değil, birçok tarımsal ürünün geleceğini tehdit eden faktörler arasında yer alıyor. Çiftçilerin yaşadığı sorunların aşılması için yerel yönetimlerin yanı sıra, tarımsal araştırma kuruluşlarının da devreye girmesi gerekmektedir. Gelecekte kayısı üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamak için, iklim adaptasyonu sağlayan tarım yöntemleri üzerine çalışmalara hız verilmelidir.
Dondurucu soğukların kayısı üreticilerine büyük zararlar verdiği bu süreçte, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve çiftçilerin desteklenmesi adına atılacak adımlar hayati önem taşımaktadır. Çiftçilerin ve zor durumda kalan ailelerin ihtiyaçları dikkate alınarak, çözüm merkezli yaklaşımlarla bu zor günlerin geride bırakılması umulmaktadır.