Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son zamanlarda İsrail’in yürüttüğü politikalar ve bu politikaların yarattığı insani krizlere dikkat çekmek amacıyla uluslararası topluma önemli bir çağrıda bulundu. Çeşitli ülkelerin liderleriyle gerçekleştirdiği görüşmeler ve katıldığı uluslararası forumlarda, İsrail'in Gazze'deki durumu ve uluslararası hukukun ihlaline karşı yaptığı açıklamalar ile gündeme geldi. Fidan, “Artık uyanmalıyız” mesajı ile dünyayı harekete geçmeye çağırarak siyasi ve insani bir sorumluluk üstlenilmesi gerektiğini vurguladı.
Hakan Fidan’ın çağrısı, İsrail'in son yıllarda Filistin toprakları üzerindeki etkinliğini artırması ve bu süreçte uluslararası hukuku hiçe sayan hamlelerde bulunması bağlamında büyük bir önem taşıyor. Özellikle Gazze'de yaşanan insani kriz ve artan sivil kayıplar, dünya kamuoyunun dikkatini bu soruna yönlendirmiş durumda. Fidan, yaptığı açıklamalarda, “Bu durum sadece bir bölgesel mesele değil, tüm insanlığın sorunu” diyerek, global bir tepki yaratmak gerektiğinin altını çizdi. Uluslararası toplumun bu konudaki ikiyüzlülüğüne de dikkat çekerek, daha önce benzer durumlarda hemen harekete geçildiğini hatırlattı. Fidan, “Eğer sesimizi çıkarmazsak, insanlık tarihi önünde sorumlu tutulacağız. İnsanlığın geleceği için konuşmalıyız” şeklinde konuştu.
Hakan Fidan, Türkiye’nin bu konuda oynayabileceği rolün önemine de değindi. Türkiye’nin tarihi, siyasi ve dini bağları dolayısıyla duyarlı bir konumda olduğunu belirten Fidan, Türkiye’nin bu sorunun çözümünde köprü görevi üstlenebileceğini ifade etti. “İnsanlar, barış içinde yaşama arayışında. Türkiye, bu barışın sağlanması için hem bölgesel hem de uluslararası arenada etkin bir diplomasi yürütmelidir” dedi. Özellikle Arap ülkeleriyle olan ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan, “Birlikte hareket edebiliriz. Ancak bu, adil bir çözüm bulmak için şarttır” şeklinde konuştu. Fidan, diplomasi yoluyla kalıcı bir barış ortamının sağlanabileceğine inandığını belirtti.
Dünya genelinde birçok ülkeden ve insani yardım kuruluşlarından gelen destek mesajları, Fidan’ın çağrısının yankı bulmaya başladığını gösteriyor. Sosyal medya platformlarında olduğu gibi, dünya genelinde yapılan protesto gösterileri, bu meselenin ne denli evrensel bir duruma geldiğini gözler önüne seriyor. Fidan, “Bu mesele sadece bir ülkenin meselesi değil, insanlığın ortak sorunudur. Bizler, insanlığın onurlu bir geleceği için birlikte hareket etmeliyiz” diyerek, uluslararası dayanışmanın gerekliliğine vurgu yaptı.
Sonuç olarak, Hakan Fidan’ın yaptığı bu çağrı, sadece bir açıklama olmaktan öte, insanlık adına kritik bir noktada durmakta. Filipinler’in bir parçasını diken bir çalgı zannederek geçiştirebileceğimiz bir sorun değil; dünya barışının, adaletin ve insani yardımın öncüsü olma sorumluluğuna sahip bir meseledir. Ancak dünya, bu duruma kayıtsız kalmaya devam ederse, sonuçları ağır olabilir. Fidan’ın sözleri, durumu değiştirmek için bir fırsat sunuyor; bu fırsatı değerlendirmek ise tüm dünya insanlarının ortak sorumluluğudur.