Marmara Denizi, son yıllarda insan etkinlikleri ve iklim değişikliği nedeniyle ciddi çevresel sorunlarla karşı karşıya kalırken, bu sefer kaydedilen son veriler, bölgeyi daha da endişelendiriyor. 65 yıl aradan sonra, Marmara Denizi'nin ekosisteminde önemli bir değişim yaşandı ve bu durum uzmanları oldukça tedirgin ediyor. Deniz suyu sıcaklıklarının olağanüstü seviyelere ulaşması ve yan ürünler, bölgedeki deniz yaşamını tehdit ederken, araştırmalar derinlemesine bir inceleme gerektiriyor.
Son yapılan su sıcaklığı ölçümleri, Marmara Denizi'nde rekor seviyelere ulaştı. Uzmanlar, deniz yüzey suyu sıcaklığının ortalama olarak 28-29 dereceye kadar yükseldiğini belirtiyor. Bu sıcaklık, Deniz sıcaklığının yükselmesinin doğal bir sonucu olarak kabul edilemez; zira özellikle yaz aylarında yaşanacak olan bu seviyeler, ekosistem açısından oldukça tehlikeli olarak değerlendiriliyor. Yüksek su sıcaklığı, planktonların çoğalmasına, su altındaki oksijen seviyelerinin düşmesine ve uiteindelijk olarak da balıkların yaşama koşullarının kötüleşmesine yol açabiliyor.
Marmara Denizi'nin ekosistemindeki bu radikal değişiklikler, yalnızca deniz yaşamını tehdit etmekle kalmıyor; aynı zamanda bölge ekonomisini de etkiliyor. Deniz balıkçılığı, turizm gibi sektörler, Marmara'nın sağlığına bağlıdır. Sıcaklık artışları ve biyolojik çeşitlilik kaybı, balıkçılar için daha zor bir av sezonunun habercisi olarak görülüyor. Uzmanlar, bu yıl balık avının geçen yıllara oranla %20 oranında düşebileceğini öngörüyor. Bu durum, hem balıkçılara hem de deniz ürünleri tüketicilerine olumsuz etkiler yaratabilir.
Sonuç olarak, 65 yıl sonra Marmara Denizi’nde yaşanan bu rekor sıcaklık değişimleri, hem çevresel hem de ekonomik açıdan ciddi tehditler oluşturuyor. Yetkililerin ve bilim insanlarının, bu duruma etkin önlemler alması ve kamuoyunu bilinçlendirmesi, gelecekte bu tür olumsuzlukların yaşanmaması için kritik öneme sahip. Tüm bu gelişmeler, halkı daha duyarlı olmaya ve çevresel sorunları ciddiye almaya yönlendirmektedir.